Analiz

The Nagorno-Karabakh problem is a problem that concerns not only the sister country Azerbaijan, but also Turkey.

First of all, I would like to draw attention to the Azerbaijan – Armenia border in order to explain the issue clearly. When Karabakh passes into Azerbaijan, it is separated from Nakhchivan and Azerbaijan by a notch.

Dağlık Karabağ Sorunu sadece kardeş ülke Azerbaycan’ı değil, Türkiye’yi de yakından ilgilendiren bir sorundur.

Öncelikle konuyu dana net anlatabilmek için Azerbaycan – Ermenistan sınırına dikkat çekmek istiyorum. Karabağ Azerbaycan’a geçtiği zaman bir çentik misali Nahcivan ile Azerbaycan’ı ayırmış durumda sınırı kalıyor.

Malum ülkece bulunan doğalgazı konuşuyoruz. Kimimiz seviniyor ama maalesef içimizdeki bir takım elitist takım her zaman olduğu gibi ülkemizde başarılan her işe her şeyi biliyor edasıyla küçümsemeye devam ediyorlar. Bu yazımızda her şeyi bildiğini sanan ancak, hiçbir şey bilmeyen elitist takımın olmayan tezlerine(bulunan doğalgaz hiçbir şeye faydası yok vs.) bazı anti-tezleri buraya bırakıyoruz güzel insanlar

Dünyada bir başka ülkede askeri üs kurmak, yalnızca dev askeri güçlerin sahip olabileceği bir imkân olarak görülüyor. Dünyanın hemen hemen her bölgesinde ABD’nin askeri üssü bulunurken, bu ülkenin yanı sıra üssü olan ülkeler arasında Rusya, Fransa ve İngiltere de yer alıyor. Türkiye de yurtdışında askeri üssü bulunan sınırlı sayıdaki ülkeler arasında. Türkiye, askeri varlık gösterdiği dost ve müttefik bu ülkelere, barış ve refahın güvencesi olarak gidiyor.

Siber savaş artık fütüristik bir kavram değil, günümüzün giderek artan dijital dünyasında, bir ülkenin ulusal güvenliği ve çıkarları için çok gerçek ve önemli bir tehdit oluşturuyor. 

Siber savaş tipik olarak bir ulus devletin bir başkasına karşı gerçekleştirdiği siber saldırıları ifade eder,

Son zamanlarda COVİD-19 salgını sebebiyle dünyanın gündemine oturan Çin’in, ideolojik geleneği olan ‘’Barışçıl bir yükseliş’’ ne anlama geliyor? Bu kavramın uluslararası literatürünü araştırıp yatkın bir kavram olup olmadığına gelin hep birlikte göz atalım.  

İslam dininin sacayaklarında birini teşkil eden ve müslümanların kalbinin bir parçası olan Kudüs ve Mescid-i Aksa, Osmanlı Devleti’nin hakimiyetini yitirmesi ile birlikte kan ve gözyaşının dinmeyen merkezi haline dönüştürülmüştür. Dinmek bilmeyen kan ve gözyaşı zaman içerisinde bir işgal planından adeta soykırıma hatta bunun da ötesine taşınmıştır.

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve Covid-19 adı verilen hastalığa yol açan koronavirüs (corona virüsü), Antarktika hariç tüm kıtalara ve 170’ten fazla ülkeye yayıldı. Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü(WHO) de koronavirüsü “pandemi” (salgın) olarak sınıflandırdı.