Efendimiz Aleyhisselam her bakımdan çok güzeldi, çok özeldi. Yürümesi, kalkması, oturması, konuşması, uyuması, insanlarla münasebeti her şeyi çok güzeldi. Çünkü O’nu Allah(c.c) terbiye etmişti. Ahlakı güzel olan Alemlerin Efendisi’nin yaratılışı da ayrı bir güzeldi. O, yaratılmışların en güzeliydi. O, Hz. Aişe annemizin ifadesi ile, “Eğer Züleyha’nın meyve soyan kadınları onun alnını / yüzünü görselerdi, Ellerini keseceklerine kalplerini kesmeyi tercih ederlerdi.” dediği güzellerin sultanı idi.
Şimdi gelin görüldüğü zaman yüreklerin aşkına dayanamayıp paramparça olacağı o güzelliği daha yakından tanıyalım. (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)
Efendimiz Aleyhisselam’ın bedeni özelliklerini anlatmaya “ Hilye” diyoruz. Bu konu ile alakalı çeşitli rivayetler olup, bunlardan sahih ve meşhur olanları burada ifade edeceğiz.
“ Bu rivayetlere göre Efendimiz Aleyhisselam’ın rengi nûrâni beyazdı. Gözleri iri ve siyah olup gözlerinin akı kırmızıya çalardı.
Kirpikleri sık ve uzundu.
Kaşları ince, uzun ve kavisliydi.
Burnunun üst tarafı biraz yüksekçeydi.
Mübarek dişleri beyaz ve araları biraz açıktı.
Yüzü hafifçe yuvarlaktı.
Alnı açıktı.
Sakalı sık ve gür olup sakalının eni ve boyu göğsünü geçmezdi.
Göğsü ile karnı aynı hizadaydı.
Göğsü ile iki omuzunun arası genişçeydi.
İri kemikliydi.
Pazuları, kolları ve bacakları güçlüydü.
El ayaları ile ayaklarının altı genişti.
El ve ayak parmakları uzunca idi.
Vücudunun açık yerleri gayet nurlu idi.
Göğsünden göbeğine kadar olan kısımdaki tüyler ince bir şerit gibi uzanırdı.
Orta boyluydu; boyu ne aşırı derecede uzun ne de göze batacak kadar kısaydı. Ama uzun boylu biriyle yürüyecek olsa, ondan daha uzun görünürdü.
Saçları ne kıvırcık ne de dümdüzdü.
Tebessüm etmek üzere mübarek ağzını açtığında, dişleri tıpkı bir şimşek parıltısı gibi, dolu tanesi gibi göz alırdı.
Konuşurken ön dişleri arasından bir nûr akıyormuş gibi görünürdü.
İnsanların en güzel boyunlusu o idi.
Tombul yüzlü ve yumru yanaklı değildi.
Eti sıkı, vücudu derli toplu idi.”1